Halılar üzerinde küf, mantar ya da sadece bakterilerin oluşmasında nem, sıcaklık ve halının bulunduğu ortamdaki hava dolaşımı gibi bazı koşullar başrol oynamaktadır. Rutubetli ve sıcak ortamlarda kolayca üreyebilen bakteriler ve mantarlar ayaklarımızdan başlayarak vücudumuza girerek çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasını sağlayabilir.
Halı ve kilim gibi çeşitli yaygılar, iç ve dış mekanlarda yüzyıllardır kullanılan vazgeçilmez birer dekorasyon malzemesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Böylesine vazgeçilmez bir eşyanın sağlıklı koşullarda kullanılması elbette çok önemlidir. Geleneklerine göre halının üzerine dış mekanlarda kullanılan ayakkabılarıyla basmamayı alışkanlık edinmiş bir toplum olmamıza rağmen modern yaşamın getirdiği yeni koşullar ve şehir hayatı sebebiyle belki de bu geleneksel hijyen reflekslerimizi göz ardı etmekteyiz. Bununla beraber, yorucu şehir hayatının koşturmacasına kapılarak apartman kültürüyle yoğrulmuş modern hayatlar yaşarken sağlığımız pahasına bazı riskleri üzerimize almış oluyoruz. Bu sebepten, halı kullanımı, okul ve hastane alanlarında, özellikle küflerin büyümesi ve çoğalmasında büyük rol oynayan “nem” faktörünün çok belirgin olduğu bölgelerde tercih edilmemektedir. Bakteri tutuculuğundan dolayı, hijyenin esas alındığı benzeri kurumlarda halı kullanımı ne yazık ki tercih edilmediğinden, bu potansiyel alanlar da halı sektörüne kapalı görünmektedir. Bu nedenle sektörün, bu alanlarda büyük bir kayıp içinde olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ancak bu kaybın önüne geçmenin mümkün olduğunu da bilmemiz gerekiyor.
Akıllıca temizleme alışkanlığı
Yürürken, otururken, ayaklarımızı dinlendirirken ya da koltuğa uzanırken aslında birçok riskle karşı karşıyayız. Bu risklerin oluşumundaki etken maddelerin başında, halılarda gözle görülmeyen bakteriler ve mantar oluşumuna sebep olabilecek küfler gelmektedir. Astım, nefes darlığı gibi çeşitli rahatsızlıklara yol açabilecek bu bakteriler, özellikle gelişme çağındaki çocuklarda alerjik yapının oluşmasına sebep olabiliyor. Bu gibi rahatsızlıkların oluşmasına fırsat vermemek için temizlik ön şart olarak karşımıza çıkıyor. Ancak temizliğin de bilinçli olarak yapılması gerekmektedir. Uygulanan klasik yöntemlerin yanı sıra akıllıca temizleme alışkanlığı edinmenin de gerekli olduğu bilinmektedir. Renklerine ve dokusuna zarar vermeden, kısmen de olsa halının, bakterilerden uzun süreli olarak arınmasını sağlayan dezenfektanlar tercih edilmelidir. Bununla beraber çeşitli püf noktalarını bilerek temizlik yapmak, hem halının ömrünü uzatacak, hem de insan sağlığına gerekli katkıyı yapmamızı sağlayacaktır. Örneğin halı süpürürken, dokuma yönünün aksine doğru bir zorlama yapılırsa içerdeki tozların havaya sıçrayarak tekrar halının üzerine düşeceğini ve bu esnada havayı soluyan kişinin, bu tozların içinde bulunan bakterileri içine çekeceğini hatırlamak gerekmektedir. Bu sebepten halının süpürülmesi esnasında odanın penceresinin açılması ve bulunulan bölgenin havalandırılması da gerekmektedir. Ayrıca süpürme işlemi sırasında halının üzerine fazla baskı uygulamanın, halının içinde bulunan tozları daha da içeri itmekten başka bir işe yaramayacağını tüketicilere belirtmekte fayda var.
Bilimsel çalışmalar ve çözüm
Georgia Üniversitesi Tekstil Bilimi Bölümü'nün yaptığı bir araştırmaya göre; halılarda rahatlıkla barınabilen küf ve diğer bakterilerin yaydığı hastalıklar yüzünden zemin kaplamasında tekstil ürünlerinin tercih edilmemesi, halı sektörüne her yıl yaklaşık olarak iki milyon dolara mal olmaktadır. Bu rakamın sadece ABD için geçerli olduğunu düşünürsek, sırf bu yüzden, sektörün tüm dünyadaki kaybını tahmin etmek zor olmaz. Öyleyse halı sektörünün önünde aşılması gereken ciddi bir engel olduğunu da söyleyebiliriz. Bu engelin aşılması elbette akademilerin bilimsel araştırmalarına ve firmaların Ar-Ge çalışmalarına bağlıdır. Engeller aşılır ve karşı karşıya kalınan riskler çözülürse halı sektörünün önünde büyük bir potansiyel olduğunu söylemek yanlış olmaz. Royal Halı'nın ürettiği “Bakteritemiz” serisi, bu yolda kat edilmesi gereken mesafe içinde, diğer üretici firmalara da örnek oluşturmaktadır.
Halılar üzerinde küf, mantar ya da sadece bakterilerin oluşmasında nem, sıcaklık ve halının bulunduğu ortamdaki hava dolaşımı gibi bazı koşullar başrol oynamaktadır. Rutubetli ve sıcak ortamlarda kolayca üreyebilen bakteriler ve mantarlar ayaklarımızdan başlayarak vücudumuza girerek çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasını sağlayabilir. Bu nedenle yıkama ya da silme işleminden geçirilen halıların çok çabuk şekilde kurutulması ve açık, havadar bir yerde bekletilmesi gerekmektedir. Bu nedenle profesyonel halı yıkama firmalarından yardım almakta fayda var.insan sağlığı ve halı.halı dergisinden alıntıdır.
Shaggy Halılar
Shaggy halılar genel görünümüne göre tabir olunursa uzun ve kalın tüylü post görünümlü halılar olarak tabir edilebilir. Shaggy halılar genellikle 5 cm ve 3 cm uzunluğunda hav (tüy) yüksekliğinde olmaktadır. İpleri kalın ve tercihe göre bükümlü , düz cinsleri olmaktadır. Kullanılan iplikte ipliğin yumuşak olmasına , halıya dokunuşta rahat bir temas sağlamasına dikkat edilmektedir. Shaggy halılar ilk bakışta post görünümünü andırmakla beraber isteğe göre her türlü ebatları yapılabilmektedir. Halılarda kullanılan iplikler alerji yapmamakta , insan ve çevre sağlığa hiçbir zararlı madde içermemektedir.
Halılarınız ilk günkü görünümünü zaman içinde kaybeder. Bu gündelik kullanımdan kaynaklanan geçici bir kirlenme veya doğru yöntemlerin uygulanmamasından kaynaklanan kalıcı bir hasardan ötürü olabilir. Halınızı yüzeyinde beliren sandalye, masa, sehpa ve koltuk ayaklarından kaynaklanan iz ve çukurlaşmaları da mobilyalarınızı yerlerini zaman zaman değiştirerek yok edebilirsiniz.
Böylelikle halının yıpranma oranını azaltır her parçanın daha eşit şekilde eskimesini sağlamış olursunuz. Ayrıca halının kirlenme oranı fazla olan alanlarını da mümkün olduğunca sık temizlemenizde fayda vardır.